Cumhuriyetçi Türk Partisi Parti meclisinin 8 saate yakın bir tartışmalı kararla Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın KKTC Meclisinde yapacağı özel toplantıyı boykot kararı aldı. Basına yansıyan haberlerde Bu karara en fazla karşı çıkan üyeler arasında Genel Başkan Tufan Erhürmanın olduğu yazıldı.Karar gerekçesi de uzun bir bekleyişten sonra basına açıklandı. Karar gerekçesinde Sayın Erdoğan’ın özel oturumundaki konuşmasına CTP nin cevap vermesinin kabul edilmemesi ile diyaloğun engellenmiş olması neden olarak belirtildi. Genelde misafir Devlet Başkanlarının bulunduğu Meclis oturumları özeldir. Misafir Devlet Başkanı sadece konuşmasını yapar.
Sayın Erdoğan Meclisin özel oturumuna katılacak misafir bir devlet başkanıdır. Ayni zamanda Sayın Erdoğan Kıbrıs’ta 20 Temmuz Bayramı Törenlerine katılmak için Adamızda bulunacaktır. C T P her zaman iktidarda ve muhalefette olduğu her dönemde Meclis oturumunda Partisinin görüşlerini açıklayabilmektedir.. CTP yine her dönemde Türkiye ile diyalog kurabilen bir KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİNİN siyasi partisidir. CTP yakın bir zamanda Devletimizi ziyaret eden Türkiye Dışişleri Bakanı ile de diyalog kurabilmiştir. Hüzünlü ve çelişki yaratan ise CTP’nin Koalisyon Hükümetinde Başbakanlık görevini üstlendiği bir dönemde Hükümetinin Resmî bir Kıbrıs Politikası olmadığını Mecliste açıklayarak resmî diyalog kapılarını da kapatmış olmasıdır.
CTP Devletimizin önemli bir siyasi partisidir. Anayasamız kuralları dışında görüş sahibi olması ve çalışmalar yapması Hukuk Devleti ilkelerine aykırı olması yanında hukuken meşruiyetinin de tartışma konusu yapılmasına kapı açmış olur.
Anayasamızın 71. Maddesine göre Siyasi Partilerin tüzük, program ve çalışmaları Devletin ülkesi ve halkı ile bölünmez bütünlüğüne , insan haklarına, halk egemenliğine demokratik ve laik Cumhuriyetnve Atatürk ilkelerine aykırı olamaz.
Anayasamızın Başlangıç kısmında , Anavatanın doğal ,tarihsel andlaşmalardan doğan yasal garantörlük hakkını kullanması suretiyle Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerinin sonuçlandırdığı ve Kıbrıs Türkünün huzur , Barış, güvenlik ve özgürlük ortamı içinde yaşama imkanı sağlayan Barış harekatı ile sağlandığı ifade edilmektedir.
Anavatanın KKTC ile siyasal ve sosyal ilişkileri hem Uluslararası Anlaşmalardan kaynaklanmakta hem de Anayasamızın değişmez Kuralları arasında yer alan özel bir ilişkidir.
Kıbrıs Türklerinin Kıbrıs Cumhuriyeti üzerindeki Egemen haklarını çiğneyen ve Kıbrıs Cumhuriyetini tek egemenliği altındaki Adamızı üyesi yapan Avrupa Birliği içerisinde buluşabileceğimiz öngörüsü içeren görüşler KKTC’nin statüsünü Defacto “statüko”olarak gayrimeşru niteleyen siyasi görüşler kapsamında bizleri Rum egemenliğindeki işgal Devlete Federasyon kisvesi altında yamalamaya yönelik politikalar Anayasamız kurallarına aykırıdır. Rum tarafının kabul ettiği siyasi eşitlik kavramının Siyasi Egemen Eşitlik olararak anlaşılmaması gerekir konusundaki siyasi görüşleri altında bir Ferasyon modelini çözüm olarak israrla benimsemek abesle iştigaldir.
